Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipiscing elit, sed do eiusmod tempor incididunt ut labore et dolore magna aliqua. Ut enim ad minim veniam, quis nostrud exercitation ullamco laboris nisi ut aliquip ex ea commodo consequat. Duis aute irure dolor in reprehenderit in voluptate velit esse cillum dolore eu fugiat nulla pariatur. Excepteur sint occaecat cupidatat non proident, sunt in culpa qui officia deserunt mollit anim id est laborum. Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipiscing elit, sed do eiusmod tempor incididunt ut labore et dolore magna aliqua. Ut enim ad minim veniam, quis nostrud exercitation ullamco laboris nisi ut aliquip ex ea commodo consequat. Duis aute irure dolor in reprehenderit in voluptate velit esse cillum dolore eu fugiat nulla pariatur. Excepteur sint occaecat cupidatat non proident, sunt in culpa qui officia deserunt mollit anim id est laborum. Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipiscing elit, sed do eiusmod tempor incididunt ut labore et dolore magna aliqua. Ut enim ad minim veniam, quis nostrud exercitation ullamco laboris nisi ut aliquip ex ea commodo consequat. Duis aute irure dolor in reprehenderit in voluptate velit esse cillum dolore eu fugiat nulla pariatur. Excepteur sint occaecat cupidatat non proident, sunt in culpa qui officia deserunt mollit anim id est laborum. Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipiscing elit, sed do eiusmod tempor incididunt ut labore et dolore magna aliqua. Ut enim ad minim veniam, quis nostrud exercitation ullamco laboris nisi ut aliquip ex ea commodo consequat. Duis aute irure dolor in reprehenderit in voluptate velit esse cillum dolore eu fugiat nulla pariatur. Excepteur sint occaecat cupidatat non proident, sunt in culpa qui officia deserunt mollit anim id est laborum. |
Rütbeler Arası Oranlar
Mugglelar
|
|
080
|
Büyücüler
|
|
020
|
ÖlümYiyenler
|
|
050
|
Yaratıklar
|
|
010
|
Canavarlar
|
|
065
|
Handanlar
|
|
025
|
Elifler
|
|
045
|
Tutkular
|
|
040
|
|
|
Burda bi yazı olsun mesela
Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipiscing elit, sed do eiusmod tempor incididunt ut labore et dolore magna aliqua. Ut enim ad minim veniam, quis nostrud exercitation ullamco laboris nisi ut aliquip ex ea commodo consequat. Duis aute irure dolor in reprehenderit in voluptate velit esse cillum dolore eu fugiat nulla pariatur. Excepteur sint occaecat cupidatat non proident, sunt in culpa qui officia deserunt mollit anim id est laborum. Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipiscing elit, sed do eiusmod tempor incididunt ut labore et dolore magna aliqua. Ut enim ad minim veniam, quis nostrud exercitation ullamco laboris nisi ut aliquip ex ea commodo consequat. Duis aute irure dolor in reprehenderit in voluptate velit esse cillum dolore eu fugiat nulla pariatur. Excepteur sint occaecat cupidatat non proident, sunt in culpa qui officia deserunt mollit anim id est laborum. Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipiscing elit, sed do eiusmod tempor incididunt ut labore et dolore magna aliqua. Ut enim ad minim veniam, quis nostrud exercitation ullamco laboris nisi ut aliquip ex ea commodo consequat. Duis aute irure dolor in reprehenderit in voluptate velit esse cillum dolore eu fugiat nulla pariatur. Excepteur sint occaecat cupidatat non proident, sunt in culpa qui officia deserunt mollit anim id est laborum. Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipiscing elit, sed do eiusmod tempor incididunt ut labore et dolore magna aliqua. Ut enim ad minim veniam, quis nostrud exercitation ullamco laboris nisi ut aliquip ex ea commodo consequat. Duis aute irure dolor in reprehenderit in voluptate velit esse cillum dolore eu fugiat nulla pariatur. Excepteur sint occaecat cupidatat non proident, sunt in culpa qui officia deserunt mollit anim id est laborum.
|
En son konular | De Nicolai Diamente (Perş. Nis. 19, 2012 4:43 pm) Barbara Elvfsie (Cuma Nis. 06, 2012 2:41 pm)Christalle Fidelja (Perş. Nis. 05, 2012 6:10 pm)Christalle Fidelja (Perş. Nis. 05, 2012 6:07 pm)Christalle Fidelja (Perş. Nis. 05, 2012 6:06 pm)Yrjö Päivi (Ptsi Nis. 02, 2012 6:13 pm)Roma (Çarş. Mart 28, 2012 12:50 pm)Nathan Depardieu (Çarş. Mart 28, 2012 12:06 pm)Nathan Depardieu (Çarş. Mart 28, 2012 12:03 pm)Liesje de Ruyter (Salı Mart 27, 2012 5:03 pm) |
| Mesaj | Yazar |
---|
Konu: Achilles Kyrillosr. Paz Mart 18, 2012 4:58 pm | |
| x Achilles Kyrillosr x Şekillendirilecektir. x Şekillendirilecektir. x Dengesiz biridir Achilles. Sadece kendini düşünür, dünya yanmış umurunda bile olmaz. Kendi çıkarlarına bakar tamamen. Kızları sadece egosu için kullanır. Pek arkadaş ortamı olduğu söylenemez. Ama yine de neredeyse herkes tarafından tanınır. Arada sırada çift kişiliğe büründüğü dahi olur. Onu tanıyanlara üç özelliğini sorsanız; sinsi, bencil, ukala, diye cevap veren çoğunluk olacaktır. x Crucio. x Profesör. x Quaffle. x Aslan.
- xx:
“Garwyn, ne zamandan beri içiyorsun?” “Kapa çeneni, Bénédict.”
Kısa saçlarına geçirdiği ellerinin eşliğinde biradan büyük bir yudumu daha midesine indirdi. Yanına gelen, şizofreni ve deli kadına verdiği cevabın ardından, onu başından savdı; ancak kadının kulak tırmalayan kahkahaları büyücünün sinirlerini bozmaya yetti. Yüzünü ekşiterek karşılık verdi Garwyn. Oturduğu yerde sırtı dik bir şekilde, elleri büyük bira bardağını sarmalamış oturuyordu. Yüzüne çarpan loş ve turuncu ışık, göz bebeklerinin küçülmesine sebep oluyordu; ancak gözleri bu durumdan şikâyetsiz bir şekilde bardağa dönüktü. Birkaç sarhoş bedenin kahkahaları, deli kadınınkini bastıracak nitelikteydi. İri yarı, bazı dişleri dökük bedenlerden ırak, barmenin önündeki sandalyede oturan bedeni henüz teşrif etmişti aslında. Buraya asıl gelme amacı, sevgilisine büyük bir sürprizdi aslında. Her şeyi ayarlattırdı çalışanlara. Akşama, bedeni bir başka bedeni kutsamayı planlıyor ve ihtirassın kaynağı bedene kavuşmayı istiyordu. Dalgın gözlerinin önünde; kahverengi saçları, derin votka yeşili gözleri, kusursuz ve kıvrak bedeni, ince dudakları gözüktü ve kulaklarındaysa; cezbedici konuşma tonu duyuldu. Hayallerini süsleyen cadıya olan tahassürse gün geçtikçe alev almıştı. Şimdi bu alevleri söndürmenin ve tutkunun doruklarına varmanın zamanı gelmişti. Bu gece, sevgilisini haftalardır görememenin hıncını çıkaracaktı. Büyük bira bardağını dudaklarının arasına götürdükten sonra, boğazını yakan arpa suyunun midesine inmesini bekledikten sonra ayağa kalkarak pelerinini havalandırdı. Gecenin, kudretini kazanmadan halletmesi gereken bir işi daha vardı.
Siyah pelerini, arkasında gölge misali eşlik ederken; gecenin sükûnetini bozmadan ilerliyordu. Yüzündeki, karanlık, ciddi ifadeyi; çatık kaşları süslüyordu. Kasvet, yüzüne çarpıp ikiye ayrılıyordu. Havadaki nahoşluk ise, ruhunu beslemeye yeten bir etmendi. Yüksek, karanlık duvarlar arasında ilerlerken; uzun ve uca doğru kıvrılan saç tellerinin başkalaşıma uğramışçasına, çıktıkları kökten geri girmeleri bir oldu. Az önceye göre yok denilebilecek kadar saça sahipti şimdi. Saç köklerinden geri giren tellerin yarısı, burnunun hemen altından çıktı adeta. Geri kalanıysa çenesini sarmaladı. Göz retinası, yeşile boyandı. Bu esnada sükûnetini yitirmeyen büyücünün, boyu da biraz uzadı. İnce dudakları kalınlaştı, ses telleriyle birlikte. Soğukkanlılığını bozmayan büyücü, duruma aldırış etmeden ilerlemeye devam etti. Üzerindeki kıyafetler, artık ağır gelmiyordu artık. Minik çantası, boynunda asılıydı. Gelmeyi amaçladığı mekânın kapısına vardığında, sisli sokağın iki tarafına da baktıktan sonra, içeri girdi. Apartmana benzeyen bir koridora vardı. Burasının kullanılmadığı, kırık merdivenler ve harabeye dönen katlardan belliydi. Aşağı inen merdivenlere yöneldikten sonra, dikkatlice indi. Karanlık, şimdiden hâkimdi etrafa. Cebinden anahtarı çıkarıp kapıyı açtı. Depo olduğu belli, zifiri karanlığa adım attı. Karşı duvardaki, tavana yakın bir yerde bulunan dikdörtgen pencereden içeri giren ışık, belli bölgeleri aydınlatıyordu. İki duvarın kesiştiği bölümde, bir hareketlilik vardı. Hareketliliğe yaklaştı. Titreyen dişleri işitmeye başladığında eğildi ve ona doğru fısıldadı. Gözüne pencereden giren ışık, göz bebeğinin küçülmesine sebep verse de rengindeki ve bakışlarındaki keskinlik fark ediliyordu. “Eğer istediğim asayı bana sunarsan, ben de sana hürriyetini sunarım; anlaşma basit.” Titreyen dişlere titreyen beden eklenirken, minik çantasından sakin bir tavırla ejderha kalbini ve gerekli malzemeleri önüne döktü. “Gerekli olan her şey burada, sadece bir araya getireceksin. İki saate burada olacağım. Eğer o zaman bana istediğimi vermezsen, bu dünyada göreceğin son kişi olacağım, dostum.” Minik bir kahkaha eşliğinde kalktı ve tez bir şekilde pelerinini savurdu. Çıkan ses eşliğinde depodan çıktı, kapıyı kilitledi ve geldiği yönden geri döndü.
Tam üç saat sonra, uzun siluet geri döndü. Üç saat öncesinden farksızdı sokaklar. Dejavu yaşıyor gibi hisseden büyücü, aynı davranışları sergiledi ta ki, odaya girene kadar. Odaya girdiğinde, köşedeki adama doğru hızlı bir şekilde ilerledi ve eğildi. Adamsa korkak ve çekingen gözlerine rağmen, büyücünün gözlerinden ne istediğini okudu ve hemen arkasından yavaşça uzandığı asayı, tez bir zamanda Garwyn’e doğrultacaktı ki; planını alt üst etti. “Benimle oyun oynayabileceğini mi sanmıştın?” Asasını baş ve işaret parmağının arasına aldı ve diğer elinin avucunu yalayıp geçirtti. Savunmasız kalan adam, birkaç saat önceki gibi titremeye başladı. “Asa tamam, bir de kudretini ölçelim,” dedi ve tuttuğu iki parmağın arasından avucuna kaydırdı. “Bu dünyada varlığın, beyin fazlalığı sanırım seni bu işkenceden kurtaracağım.” Gözlerini asasının üzerinde gezdirdi ve karşısındaki aciz bedenin hiç beklemediği bir anda, yeşil ışık huzmesini azat etti asasından. “Avada Kedavra.” Ölü bedenin, açıkgöz kapaklarını olduğu gibi bıraktı. Düşündüğü tek şey işinin halledilmiş olmasıydı. Asasına isim düşünürken, bir yandan da artık gitme vakti olduğunu anladı. Siyah pelerinini kendisiyle döndürdü ve doğruca bara geri döndü. Sevgilisini bekletmek istemiyordu.
Bara döndüğü anda, gerekli hazırlıkların yapılıp yapılmadığını öğrenmek için hamlede bulundu. Bu işi halletmesi için görevlendirdiği deli adamı bulup, önce hazırlıkların tamam olup olmadığı sonra da sevgilisinin gelip gelmediğini sordu. Adamın cevabıysa, hazırlıkların tamam olduğu ve sevgilisinin mekâna giriş yaptığı yönündeydi. Deli adam seçmesinin nedeniyse, sevgilisine gelebilecek herhangi bir zarardı. Teşekkürünü bahşettikten sonra, gözleri sevgilisini aradı. Arzuladığı bedenin loş ışık altında gözlerinin kapsama alanına girdiğindeyse, yüzünde kontrolsüzce bir tebessüm belirdi. Aceleci tavrı silinip, rahat bir tavır sergileyerek; gözlerinin kendisini aradığını düşündüğü sevgilisini kolları altına aldığındaki ifadesi yüzündeki tebessümden bir kahkahanın azat etmesini sağladı. Hiç vakit kaybetmeden, kolundan tuttuğu gibi aşağı kattaki, üst kata göre daha loş odalara sürüklediği bedene olan özlemini gidermek için heves atıyordu. Kendileri için ayırılan odanın kapı kolunu çevirdiği gibi, sinsi gülümsemesi eşliğinde ellerinin kenetli olduğu elleri kendine çekti. “Kendini fazlasıyla özletiyorsun, Krghia.”
Odayı aydınlatan, abajurun ev sahipliği yaptığı loş ışık altındaki eşyalar ihtirasın gücünü temsil ediyordu. Her bir eşya da, ayrı bir güzellik kendini ifşa ediyordu. Abajura ve siyahlar içindeki yatağa yakın bedeninin karşısında duran güzel ve kıvrak bedene bakıyordu. Aralarındaki boy farkı, ilişkilerine herhangi bir tesir etmiyordu. Zeytin yeşili gözleri, üzerinde gezindiği kahve retinaya sahip gözlere dikti. Elleri, ihtişamlı odaya girmeden önce, henüz bardayken olduğu gibi cadının ellerine kenetliydi. Pürüzsüz ve sıcak tene olan tahassürünü, beraber geçirdikleri dakikalarla besliyordu. Yüzündeki küçük ama bir çiçek gibi açan mutluluğun simgesiydi. Parıldayan gözlerini, yavaş yavaş şarap kırmızısı dudaklara çevirdi. Arzuladığı ve ihtirasın başlangıç noktası olan dudaklara derin derin; lakin kısa bir süre baktıktan sonra, kızın bedeninin içinde raks ettiği ve ait oldukları karanlığı simgeleyen elbiseye dikti bu sefer gözlerini. İnce, pürüzsüz tenini şimdiden görebiliyordu, röntgen çekmiş gibi. Dudaklarından sonra, sabit bir hızla indirmeye devam ettirdiği gözlerini, bacaklarında da raks ettirip tekrar yükseltti. Bu sırada cadı, şarap dudaklarını araladı ve büyücünün duygularını okşayan tınısını azat etti. Sarf ettiği kelimelerin büyücüde bıraktığı hisse, başını gözleriyle birlikte aşağı indirmesi ve küçük bir kahkaha ile ifşa oldu. Kahkahanın son yudumlarında, başı tekrar yükseldi ve yüzündeki tebessümün iyice yayıldığını fark ettiği bedenin gözlerine daldı tekrardan aşkla. Ellerini kenetlediği elleri ayırdı gözlerini hareket ettirmeden ve aralarındaki mesafeyi azaltmak amacıyla, belinin iki tarafından kavradığı gibi kendine çekti. Kızın dirsekleri Garwyn’in göğsünde gezinirken; elleri, dirseğinin üst tarafındaki kol kısmı ile yüzünün kenarlarını süsledi. Az önceki minik kahkahanın enkazından kalan iz, minik bir tebessümdü. Yavaşça indi bir kez daha gözleri dudaklara. Bu sırada aralarındaki mesafenin biraz daha azaldığını ve bedenlerinin birbirini tamamladığını fark etti. Kızın ince elleriyse, adamın saçları arasında raks etti. Doğuştan beri, kıvırcık olan saçları, şuan kısaydı. Az önce dudaklarında hissettiği bakışların yükselmesiyle kendi bakışlarını da yükseltti. Göz bebeklerindeki masum çocuk kendini ifşa ederken, hür bıraktı kelimeleri. Kızın bu sefer sarf ettiği kelimeler, kahkahaya değil de tebessümün yayılmasına sebep oldu. Konuşmada durgun bir pozisyonda olduğunu anladığında, dinamik hale gelmeden hemen önce alnını kızın alnına yasladı ve dudaklarını dudaklarına değdirdi soğukkanlıca. Sabit bir hızda gerçekleşen hadiseyi hızlandıran şahıs, karşısındaki beden olunca mutluluğun meyvelerini verdi ortama.
Dudaklarını bir saniyeliğine ayırdı cadıdan ve diz kapaklarından iki koluyla sıkıca kavradı ve yükseltti. Kızın kahve ile kızıl tonları arasındaki saçları, yüzüne çarparken bir yandan da dudaklarını buluşturdu tekrar. Ağzına gelen vişne tadıysa, estetik haz hissi uyandırdı bedeninde ve arzunun doruklarına varmasına destek çıktı. Cadıdan çıkan ve eğlendiğinin belirtisi olan tiz bir çığlığa karşılık etrafında dönmeye başladı. Odada oluşturduğu minik çaplı bir çemberin ardından dört kişilik gibi görünün siyah beyaz yatağa serdi bedenini kucağındaki bedenle. Üstte kalan bedeninin kasları arasındaki bedene duyduğu ihtiras, aralarındaki mesafenin iyice azalmasına sebep verirken, kızın ipek saçlarında gezdirdi sağ elinin parmaklarını. Gözleri eşlik ederken, dudakları uzun bir aradan sonra aralandı ve kelimelerin hür kalmasını sağladı. “Hayır, sevgilim, yanılıyorsun. Özlemenin bir diğer güzel yanı daha mevcut,” dedi ve birkaç saniyeliğine ara verdi. O arada gözleri kıza döndü. “Tahassür, bedenin kudretini ve dayanıklılığını arttırır. Savaşçı ruhunu ifşa eder. Sayende, her geçen gün daha da güçleniyorum…” Dişlerini gizleyen dudakları tekrardan gerildi ve cadının dudaklarından arzuladığı tadı bir kez daha aldı. Birkaç saniyenin hemen ardından bedenini bedenden ayırdı ve kısa kollu tişörtünden beliren kaslı ve damarlı kollarını odanın diğer bir ucundaki antik plağı çalıştırmakta kullandı. Asasını kullanmak yerine, her şeyi kendi yapmayı tercih ediyordu çoğu zaman. Plağa koyduğu cd, plak gibi antikaydı. Plakın uzun ve üç boyutlu koyu sarı sapını kaldırdı ve diskin üzerine yerleştirdi. Orta bir şiddette, hoş bir tonda çalmaya başlayan müziği işittiğinde kulakları, gözlerini bedeniyle birlikte sevgilisine çevirdi. Kıza yaklaştı ve önünde bir prens gibi diz çöktü öncelikle. Ardından sağ elini öne sürerek, dudaklarından kelimeleri azat etti. “Benimle raks eder misiniz bayan?”
-Başka bir sitede yazdığım süren bir rp'dir.
|
| Achilles Kyrillosr Mesaj Sayısı : 5
Kayıt tarihi : 18/03/12
| | | Konu: Geri: Achilles Kyrillosr. Paz Mart 18, 2012 7:19 pm | |
| |
| Anja Vàrkony Lakabı : Anjy?
Mesaj Sayısı : 47
Kayıt tarihi : 07/03/12
| | | |
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|